Saklı Seçilmişler Kitap Özeti | Soner Yalçın
Saklı Seçilmişler Kitap Özeti | Soner Yalçın
Bu yazımda Saklı Seçilmişler kitap özeti ile karşınızdayım. Araştırmacı gazeteci ve toplum insanı Soner Yalçın‘ın kaleme aldığı Saklı Seçilmişler kitabı, insan sağlığıyla ilgili anlatılan tüyler ürpertici ve öldürücü gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor.
Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler kitabı için gıda terörü ve bunun arkasındaki karanlık isimleri bulma konusunda tam 5 yıl araştırma yapmış. 5 yıllık bir araştırma sonunda elde edilen belgeleri kitaba yazması ise 8 ay sürmüş.
Saklı seçilmişler kitabı yazarı Soner Yalçın bir röportajında şunları dile getiriyor, “Her yerde satılan bu kimyasal yiyecekler ve içecekler insan sağlığına zarar veriyorsa niye satılıyor? Burada şunu anlıyorum ki, bu meselenin insanlardan gizlenen bir sırrı var! Dikkat ederseniz çevrenize; kanser ve kısır olan birçok insan görebilirsiniz.
Şeker hastalığı ise had safhada, işte bu rahatsızlıkları veya hastalıkların asıl nedeni yediklerimiz ve içtiklerimiz dir. Tabi buradaki meseleye sadece sağlık yönünden bakılmamalı, bunun yanında ekonomik ve politik yönü de içerisinde yer alıyor! Peki, bu insanları zehirleyen düzeni kim oluşturdu?”
Ben bu konuyu incelediğimde insanların, beslenme ve gıda politiği üzerinde kimsenin durmadığını gördüm ve kendi kendime dedim ki; “İnsanların ufkunu açacak ve aydınlatacak, gıda terörü ve bunun arkasındaki kişileri ortaya çıkaracak bir kitap yazayım dedim.” İşte Saklı Seçilmişler kitabı böyle ortaya çıktı…
Tavsiye Edilen Yazı: Başlangıç Kitabı – Dan Brown
Saklı Seçilmişler Kitap Özeti
Soner Yalçın tüm belgeleri ile kendi dilinden kitaba şu şekilde aktarmış. ABD, AB ve küresel baronların daha çok kazanç elde edeceği kirli bir düzen kurulmuş. Bu düzen her ülkede yerli işbirlikçi patronlar ve iktidarlar bulunarak veya iktidara getirilerek kurulmuş. Tabi bu düzenin yanında Dünya Bankası, IMF ve Dünya ticaret örgütü adlı şeytan üçgeni de yer alıyor.
Bunların amacı ise Türk tarımını bitirerek insanlarımıza kimyasal yiyecekler yedirmektir. Bunların başka bir amacı var! Bunların amacı para kazanma meselesi değil, bunların amacı başka bir şey fakat gizli tutuyorlar.
Soner Yalçın bu gizli tutulan sırrın peşine düşmüş ve öğrendiğinde ise dehşete düşmüş. Türkiye başta olmak üzere dünya yoksullarına soykırım yapılarak, fakirleri biyolojik gıda silahıyla katlediyorlar. İnsanları yiyeceklerle, eşyalarla ve aşılarla kısır yapıyorlar. Gebeliği önleyen mısır üretip piyasaya sürmüşler. Bunun yanında kolesterol haplarıyla cinsel hayatlar bitiriliyor.
Bunun farkına varınca şunu düşündüm: Bugün bu ürünleri üreten küresel yiyecek ve dünya çapında ilaç şirketleri 1941’de Hitler’in destekçisiydi! Sizce bu tesadüf mü? Bu kişiler o dönemde gaz odalarıyla insanları yok ediyorlardı, şimdi ise gıdalarıyla insanları yok ediyorlar. Parası olmayan fakirler ise sağlıklı beslenemediği için yok oluyorlar. Yani anlayacağınız bu soykırımcılar yeni bir dünya kurma peşindeler.
Türkiye‘de birçok kişinin aklında sadece zeytin ağaçlarının kesilmesi kalmış. Fakat Özal ile başlayan büyük tarımsal kıyım ile milli stratejik tarımı yağlı urganla bitirdiler. Çünkü ABD ve AB endüstriyel tarıma geçmişti, bu yüzden elindeki malları satmak için yeni pazarlar keşfetmeye çalışıyorlardı.
İşte Türkiye bu yeni pazarın içerisinde yer alıyordu. İşte sonuçlar; Türkiye’nin 1980’lerde tarım ihracatı 2 milyar, ithalatı ise 51 milyon dolardı. Fakat ithalat 1999’da 3 milyar 93 milyon dolara ulaştı. Bugün ise ithalat 16,5 milyar dolara ulaştı. Fakat ne Özal nede Erdoğan bu konuda eleştirilmedi.
Tarımsal üretimimiz bize yeter diyen Türkiye, yaptığı politikalar sonucu her tarımsal ürünü ithal etmeye başladı. İktidar ise bu politikayı halen sürdürüyor. İşte ülkemiz göz göre göre yok olmaya doğru gidiyor. Bunu fark eden zehir tacirleri de boş durmuyor. Bu durum sadece Türkiye’de değil, Güney Kore ve Japonya’da da var. Burada yaşayan yoksullar evde değil dışarıda yemek yiyor. Nedeni ise evde yemek yapmak, dışarıya göre çok çok pahalı.
Farkındaysanız, Türkiye’de de durum böyle. Tabi buda kanserli ve hastalıklı bir toplum olmamızı sağlıyor. Fast Food tüketen kişiler de şişmanlama, zeka geriliği ve yüksek oranda kanser riski bulunuyor. Bu durum ABD Senatosu tarafından açıklandı.
Soner Yalçın Saklı Seçilmişler kitabında özellikle şunların altını çiziyor; Ekmek, süt, yoğurt ve pirinç gerçekten göründüğü gibi mi? yoksa kimyasal bir ürün mü? Basit gıda hilelerini hesaba katmıyorum bile. Yani sorun düşündüğünüzden daha büyük!
Burada size uzun raf ömrü olan yiyeceklerden bahsediyorum. Tabi bunları tüketip tüketmemek size bağlı, fakat yoksul insanlar başka alternatif bulamadığı için en ucuza satılan yiyeceklere yöneliyorlar.
Ayrıca mısır şurubu elde etmek için cıva kullanılıyor! Türkiye’de 10 yılda diyabet hasta oranları %7,6’dan %13,4 yükseldi. Hatta insanları büyük bir kısmı bu hastalığın farkında olmadan hayatlarına devam ediyorlar. Kesinlikle bu konuda çok dikkatli olun..
Kitap Hakkında Yorumum
Böyle bir kitabı bize sunduğu için Soner Yalçın‘a çok teşekkür ediyorum. Kitap tüm gerçekleriyle biz okurlara sunulmuş. Kitabın her bir sayfasını okuduğumda yeniden ve yeniden şaşırıyorum. Soner Yalçın’ın bu kitabı kütüphanenizde kesinlikle yer almalı. Evet, Saklı Seçilmişler kitap özeti adlı yazımın sonuna geldik. Faydası olması dileğiyle hoşça kalın…
Türkiye’nin durumu bu fakat gel ki insanlara anlatabilesin. Şuanda ithal gıdalar gittikçe artmaya başlandı. Tabi bunun arkasında dış güçler var ama bizde bunu göz göre göre destekliyoruz. Bu özet gerçekten aydınlattı beni. Yarın sipariş vereceğim inşallah. Böyle bir kitabı bizlere tanıttığınız için sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır. Saklı seçilmişler kitabını herkes okumalı ve okutmalıdır. Tavsiye ederim.
Değerli yorumunuz için ben teşekkür ederim Hülya hanım 🙂