Aşka Yolculuk (Leap Year) Film İncelemesi

Aşka Yolculuk (Leap Year) Film İncelemesi

Aşka Yolculuk (Leap Year) filmi, romantik komedi türünde muhteşem bir film. Baş rollerini Amy Adams ve Matthew Goode‘nin oynadığı Aşka Yolculuk filmi, İrlanda ve Dublin şehrinde geçen bir aşk hikayesini konu alıyor.

Anna’nın erkek arkadaşı 4 yıldan beri ona evlenme teklifi etmiyordu. Bunun üzerine Anna, İrlanda geleneğinden esinlenerek kadınların erkeklere Şubatın 29’unda evlenme teklifi yaptığı bir karar alarak bu teklifi kendisi üstlenir.

Anna bunun üzerine evlilik teklifi için bir plan yapar ve Dublin şehri için bir uçak bileti alır. Çünkü erkek arkadaşı Jeremy Dublin şehrine gideceği için onu takip eder. Fakat kötü hava koşullarının çıkmasıyla uçak iniş yapabileceği yakın bir hava alanına iniş yapar. Böylece evlenme teklifi planı da bozulur.

Dublin şehrine dönebilmesi için küçük bir kasabada bir restorana gider ve orada Declan adında bir adam ile tanışır. Declan restoranın sahibi fakat aynı zamanda taksicidir. Anna, Dublin’e gitmek için 500 euro karşılığında Declan ile anlaşır.

Restoran aynı zamanda otel olduğu için Anna geceyi restoranda geçirir. Anna sabah erkenden Jeremy’i arar ve ona yaşadığı talihsiz olayları anlatır. Anna, Jeremy‘e öğlenden sonra Dublin’e geleceğini söyler.

O sırada Declan Dublin’e gidecekleri arabayla restorana gelir. Fakat bu araba çok eski olduğundan dolayı Anna arabaya bakarak bu yolculuğun sıkıntılı geçeceğini anlar. İşte bu süreçte Anna ve Declan’i zorlu bir macera bekliyor.

Film Hakkında Yorumum

Aşka Yolculuk (Leap Year) filmi, hem sürükleyici hem de eğlenceli bir film. Yani hiç sıkılmadan izleyebilirsiniz. Filmin senaryosu ve oyunculuk harikulade, ayrıca Amy Adams ve Matthew Goode bu film için mükemmel bir seçim olmuş.

Film, İrlanda’nın o muhteşem doğasıyla etkiledi beni. Filmde yer alan Declan, bir bar işletmeciliği yaparak hayatını sürdürür ve hayatta ne kadar ihanete uğramışsa da barda bulunan yaşlı insanlarla daha mutlu ve huzurludur. Sempatikliği ile dikkat çeken Declan, daha sonra tatlı bir kadın olan Anna ile tesadüfen karşılaşır. Tabi bu olayların gelişmesi sonucu filmin doruklarına ulaşıyoruz.

Anna, genç yaşlarında kariyer sahibi olmasıyla, hayatını artık bir evlilik üzerine kurup devam ettirmek ister. Fakat beraber olduğu erkek arkadaşından bir türlü teklif alamaz. Tabi bu durum onu farklı bir düşünceye götürür. Hatta kendisi bile bu konuda ne hissettiğini bilmiyor. Anna, Declan ile tanışınca ne kadar boş bir düşünceye girdiğini anlar ve gerçek bir aşkın peşinden sürüklenmeye başlar.

Filmde aklımda kalan birçok sahne var ama en çok hoşuma giden sahne Anna ile Decla’nın geceyi yaşlı bir çiftin evinde geçirmeleri ve yalandan da olsa o aşklarını o yaşlı insanlara yansıtmasıydı. Tabi bu aşkın gerçekleşmesi için zamanlara ihtiyaçları vardı.

İşte o sabırlı günün gelmesiyle filmin sonlarına doğru İrlanda’nın moher karanlıklarında güneş batarken o tadı tatmaları filmin en büyüleyici anıydı. Tek kelimeyle muhteşem bir filmdi. Kesinlikle izleyin.